29 Ocak 2008 Salı

Yarın daha iyi olacak


Trakya Cam'ın 2. fırınının açılışını yapan Başbakan Tayyip Erdoğan, 'Türkiye konjonktürel zaaflara teslim olmayacak kadar güçlü bir ülkedir. Yarın herkes için daha iyi olacak' dedi

16/07/2003 (136 kişi okudu)

RADİKAL - LÜLEBURGAZ - Başbakan Tayyip Erdoğan, dünü açılış ve törenlere ayırdı. Önce İstanbul Silivri'de Kuzey Marmara Yeraltı Doğalgaz Depolama Tesisleri'ni gezen Başbakan Erdoğan, öğleden sonra Trakya Cam Trakya Fabrikası ikinci fırın yenileme ve modernizasyon yatırımının açılışına katıldı.
Başbakan Tayyip Erdoğan Trakya Cam'da yaptığı konuşmada, yarınların Türkiye için daha iyi olacağını ifade ederek "Bu ülkede taş üstüne taş koyan herkese şükran borçluyuz. İnancımı hiç kaybetmedim. Türkiye konjonktürel zaaflara teslim olmayacak kadar güçlü bir ülke. Son beş yılda krizlerle boğuşmasına rağmen yeniden büyümeye başladı. Yarın herkes için daha iyi olacak" dedi.
Başbakan Erdoğan Trakya Cam fabrikalarını gezerken Radikal'in memura yapılan zammın kaynağına ilişkin olarak 'Memur zammı için hükümetin özellikle alkollü içkiler ve tütün ürünlerinin ÖTV'si artıracağı söyleniyor. Bu doğru mu? Memur zammının kaynağını sağlamak için yeni vergi artışına mı gideceksiniz?' sorusuna, "Başbakan yardımcımız memur zamlarıyla ilgili gerekli açıklamayı yaptı" diye yanıt vererek, gündem dışı konuşmak istemediğini söyledi.

'Başımız dönmüyor'
Başbakan Tayyip Erdoğan Trakya Cam'ın açılış töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Bir noktanın altını çizmek istiyorum. Ülkemiz tarihte hiç görülmedik büyük reformlar yapıyor. Bu kadar büyük değişim kolay değil. Bütün bu değişimlerin iktidarımız döneminde başarılıyor olması bizi gururlandırıyor ama ayaklarımızı yerden kesmiyor ve başımızı döndürmüyor.''
Tüm bunları halk, sanayici ve işadamları ile başardıklarını vurgulayan Erdoğan, "Biz hükümet olarak sorunların farkındayız, çözüm için de elimizden geleni yapıyoruz. Bir yandan ülkeyi yeniden yapılandırmaya çalışırken, diğer yandan sanayi için olumsuzluk yarattığını bildiğimiz sorunların üstüne gidiyoruz, yatırım ortamını iyileştirmeye çalışıyoruz" dedi.
Temel ilkelerinin girişimcilerin önündeki engelleri kaldırmak, onlara uluslararası pazarda rakipleriyle eşit koşullar yaratmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, yakıt ve enerji maliyetlerini rakip ülkelerin düzeyine, hatta daha da altına indirebilmek için imkânları sonuna kadar zorladıklarını söyledi.
İstihdam üzerindeki gereksiz maliyetleri kaldırmak için bütün fırsatları değerlendirmeye çalıştıklarını da anlatan Erdoğan, kredi maliyetlerini kabul edilibilir düzeylere çekmek için bankacılık sistemini düzenleyen, güven altına alan her türlü önlemi de cesaretle yürürlüğe koyduklarını anlattı.
Konuşmanın ardından Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince tarafından Başbakan Erdoğan'a plaket verildi.

Cam kaleye penaltı
Erdoğan daha sonra modernizasyonu gerçekleştirilen ikinci fırını hizmete açtı. Bu arada Erdoğan tesisleri gezerken darbeye dayanıklı cama tuğla attı. Bu sırada Erdoğan'a darbeye dayanıklı camda karate gösterisi sunuldu. Ayrıca Erdoğan arkası camdan oluşan bir kaleye de penaltı atışı yaptı. Oto cam tesislerini de gezen Erdoğan daha sonra Kırklareli Şişecam Fabrikası'nı gezerek yetkililerden bilgi aldı. Bu sırada Erdoğan'a üzerinde Fenerbahçe renkleri bulunan taraftar bardağı hediye edildi. Fabrikanın ikinci fırın yenileme ve modernizasyon yatırımına 35 milyon dolar harcandığı öğrenildi.

'Öncü üretici olacağız'
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince de Şişecam'ın Cumhuriyet kuşaklarının ortak gururu olduğunu ifade ederek, "Çünkü Cumhuriyet tarihinin ilk yarısında misyonunun gereği hedeflerine ulaşmış. Yeni vizyonu ise daha ileri bir aşamaya taşımıştır. Cumhuriyet'in 100. kuruluş yılında halkımıza hayati cografyada öncü cam üretici-si olma sözü veriyoruz" dedi. Hükümetten taleplerini de dile getiren Özince, şunları söyledi:
"Hukuk sisteminin güvencesi altında adil piyasa sistemi istiyoruz. Haksız rekabet istemiyoruz. İmtiyaz değil, şans eşitliği istiyoruz. Bugün ülkenin taşını toprağını işleyen, ürünlerinin yarısına yakınını 130 ülkeye satan bir kuruluşuz. Ülkeye yıllık 500 milyon dolar döviz girdisi sağlıyoruz."
Açılış törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kırman, Kırklareli Valisi Ali Serindağ, İstanbul Valisi Muammer Güler ve çok sayıda davetli de katıldı.

Oto camcıları Avrupa Birliği yolunda


Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde 2007 yılından sonra çalışamayacak olan oto camcıları, Türkiye Oto Camcıları Derneği (TOC) adı altında toplanıp, TSE belgesi almak için müracaat etti. Otomobillerin orijinal camı yerine yerli cam takan, taktığı camdan ses gelip su akan işyerleri ise, dernek tarafından kapatılacak.

Türkiye'de bulunan yaklaşık bin 400 oto camcısı, kurdukları derneğin çatısı altında toplandı. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde görülmeyen oto camcıları, marka tescillerini de aldı. Derneğe üye olmayan oto camcıları ise çalışamayacak. Dernek tarafından sigortalar ile anlaşılarak bütün oto camcıları, Türkiye genelinde sigortalı cam takabilecek.

Ayrıca Temin ve Tevzi Kooperatifi de kuran oto camcıları, bitme noktasına gelen mesleği yeniden canlandırdı. Kurulan dernekle vatandaşa daha kaliteli hizmet vermeyi hedeflediklerini söyleyen Türkiye Oto Camcıları Derneği Güney Marmara Şubesi Başkanı Mustafa Geniş, 'Yıllardır bu mesleği yaptığı halde ustalık belgesi olmayan oto camcılar Milli Eğitim tarafından eğitilerek ustalık belgesi verilecek. Meslek liselerinde oto camcılığı bölümü açılacak. Ustalık belgesi bulunmayan oto camcıları, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından eğitilerek ustalık sertifikası verilecek. Belgesi olmayan işyerleri çalışamayacak. Orijinal cam yerine yerli cam takan, taktığı camdan su akıtıp ses gelen işyeri kapatılacak' dedi.
Kurulan dernek sayesinde Türkiye'nin neresinde olunursa olunsun bir telefonla kırılan camın yerine yenisinin takılabileceğini söyleyen Geniş, 'Aracınız sigortalı veya sigortasız olsun hiç mühim değil. Derneğimiz 24 saat hizmet verecek. İhbar anında en yakın oto camcısı bölgeye sevk edilerek vatandaşın mağduriyeti giderilecek' diye konuştu.

Cam konusunda dünya ikincisi olan Türkiye'de TSE standartlarını yakalamak için çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Demir, '1 Ocak'tan itibaren işyeri açmak zorlaşacak. Denetleme Kurulu üyeleri tarafından bütün camcılar tek tek denetlenecek. Kurallara uymayan iş yerleri savcılık kararıyla polis tarafından kapatılacak' diye konuştu.

Hem dört çeker, hem cam tavanlı


Yeni nesil 911 Targa, aralık ayından itibaren standart olarak sunulan dört tekerlekten çekiş sistemi ile satışa sunulacak. Yeni 911 Targa 4, cam tavanıyla daha ferah.

İlk olarak 1966 yılında 911 model serisinin cam tavanlı versiyonu olarak yollara çıkan ve o tarihten bu yana sadece arkadan itişli üretilen Targa'nın yeni nesli geçtiğimiz günlerde resmi olarak tanıtıldı. Yeni nesil 911 Targa, aralık ayından itibaren standart dört tekerlekten çekiş sistemiyle donatılmış olarak, aralık ayından itibaren Türkiye'de otomobilseverlerin beğenisine sunulacak. Yaklaşık 40 yıl önce ilk nesil 911 serisinin paslanmaz çelikten takla barlarına sahip ve aynı zamanda katlanabilir kumaş tente ve sökülebilir cam tavan kombinasyonlu modelleri olan Targa, ilerleyen dönemlerde Porsche'nin geniş yüzeyli cam tavana sahip karoser versiyonlarına verdiği isim olarak hafızalara kazınmıştı.

355 Beygir gücünde

Porsche 911 Targa 4 modeli, 3.6 litre motor hacmine sahip. 325 bg güç ile 370 Nm tork üreten, sıralı altı silindirli motorla müşterilere teslim edilecek. Bu motorunu müşterilerinin beğenisine sunacak. Bu motor seçenekleri ile donatılan 911 Targa 4, 0100 km/s hızlanmasını 5.3 saniyede tamamlıyor. Otomobilin ulaştığı maksimum hız ise 280 km/s. Ailenin en güçlü üyesi 911 Targa 4S modeli ise 3.8 litrelik silindir hacmine sahip. 355 bg güç ve 400 Nm tork üreten motorla donatılacak. Statik konumdan 100 km/s hıza sadece 4.9 saniyede çıkan 911 Targa 4S, 288 km/s'lik son hıza ulaşabiliyor.

28 Ocak 2008 Pazartesi

Şirketlerin dünyasından


Türk Ekonomi Bankasından 2 ay mola fırsatlı bireysel kredi... Türk Hava Yolları erken rezervasyon yapanlara yüzde 20 indirim uygulayacak... Fiat Ticari Araçlar aylık satış rekoru kırdı... Şişecam, üretimini oto camına yoğunlaştırdı...
Türk Ekonomi Bankası yeni ürünü 'Molalı Kredi'yi tanıttı. Bu yeni ürünle, TEB'den mortgage ya da taşıt kredisi alanlar, yılda dilediği 2 ay taksit ödemiyor. TEB Bireysel ve İşletme Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Cemal Kişmir, "Hayatın her alanında molaya ihtiyaç duyuyoruz. Buna finansal süreçlerimiz de dahil. Bu molayı müşterilerimize de kullandırmak istedik" dedi.
Türk Hava Yolları, iç hat uçuşlarında erken rezervasyon yaptıranlara yüzde 20 indirim uygulayacak. THY'den yapılan açıklamada, 14-29 Şubat tarihleri arasında rezervasyonlarını uçuş tarihinden en geç 7 gün önce yaptıran yolculara yüzde 20 indirim uygulanacağı bildirildi. Erken rezervasyondan yararlanmak için uçuşun 7 Mart tarihine kadar gerçekleşmesi gerektiği belirtildi.
Fiat, daralan pazara rağmen 2007'yi mutlu kapattı. Fiat Ticari Araçlar, aralık ayında 7 bin 870 adet satarak, tarihinin en yüksek aylık satışına ulaştı. Pazar payını geçen yıla oranla yüzde 7 artırarak yüzde 17.1'e ulaşma başarısı gösteren Fiat Ticari Araçlar, toplam 40 bin 561 adetlik satış gerçekleştirdi. Bursa'da üretilip dünyaya ihraç edilen Fiat Doblo, aralık ayında 6 bin 738 adet sattı ve son 7 yılın aylık satış rekorunu kırdı.
Dünya otomotiv üretiminin Türkiye ile Orta ve Doğu Avrupa'da yoğunlaşması, Şişecam'ı üretimini yeniden planlamaya yönlendirdi. Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Düzcam Grup Başkanı Gülsüm Azeri, şu anda Kırklareli'deki fabrikalarında otomotiv camı ürettiklerini anlatarak "Türkiye otomotiv üretiminde son dönemlerde hızlı büyüdü. Biz de bu gelişmelere göre pozisyon alıyoruz. Türkiye ve Orta ve Doğu Avrupa'nın otomotiv cam ihtiyacını karşılamayı planlıyoruz" dedi.

26 Ocak 2008 Cumartesi

Trafik tacizleri renkli oto cam pazarına yaradı



Önce makam arabalarıyla başladı... Sonra bütün spor arabalar siyah camla kaplandı. Şimdi ise kadın şoförlerin gözdesi renkli cam filtreleri yasak dinlemeden büyümeye devam ediyor.
Son 3 yılda siyah cam taktırmak için oto sanayileri ya da araç modifikasyon şirketlerinin kapısını çalanların sayısı 2 kat artarak 80 bine ulaştı. Öyle ki, fiyatları 250-500 YTL arasında değişen siyah camlar oto sanayinin en büyük iş kollarından biri haline geldi. Ancak, Trafik Kanunu görüşü engellediği gerekçesi ile yaklaşık 30 milyon YTL'ye ulaşan pazara "dur" diyor. Artan talep karşısında kanuna takılan cam filmleri oto sanayiyi isyan ettiriyor: "Fatura keserken yasak değil de kullanırken mi yasak?"

Kullanım oranı yüzde 25
Önceden sadece resmi araçlara takılan siyah camları artık her yerde görmek mümkün. Bugün trafikteki araçların yüzde 25'i koyu renk filmlerle kaplı hale geldi. Oysa Trafik Kanunu'na göre emniyet güçlerinin aracın içini net görmesini engelleyen her türlü cam renklendirme uygulaması kesinlikle yasak. Güneş ışığını ya da kırılan camın dağılmasını önleyenler ve görüşü yüzde 30'dan fazla engelleyen dışında tüm filmler polis kontrolüne takılıyor. Kanun sadece, makam otolarının arka yan camlarına film takılmasına izin veriyor. Geri kalan tüm ön cam ve yan camlar için ise yüzde 30 kuralı geçerli. İlgili maddeye göre, bu yıl renkli cam filmleri kullanan sürücülere kesilecek para cezası 115 YTL. Ayrıca 8 ceza puanı yazılıyor. Artan talep karşısında yasak baskısına isyan eden oto sanayi ustaları, en büyük iş kollarından biri haline gelen uygulamaya standart getirilmesini istiyor.

'Polis ayrımcılık yapıyor'
15 yıldır Maslak Oto Sanayi Sitesi'nde araç modifikasyonu yapan Yıldız Tuning'in sahiplerinden Ali Kemal'in anlattıklarına bakılırsa, son 3-4 senedir koyu renkli cam filmi isteyenlerin de, uygulayan garajların da sayısı yasak dinlemeden artıyor. Özellikle spor arabalar ve makam araçlarına koyu renk film taktıklarını belirten Kemal, "Kalbur üstü arabalarda camlar simsiyah olsa da polis bir şey demiyor" diyor. Son model jiplerin ise kendiliğinden koyu renk camlı olduğunu ancak onlara da film taktıklarını anlatan Kemal'in, asıl altını çizdiği nokta ise, kanunen yasak denilen filmlerin satışının serbest olması.
"TSE standartlarındaki filmleri de takabiliriz ama artık müşteriler yüzde 70'e varan koyuluktaki filmleri istiyor. Biz de mecburen takıyoruz" diyen Kemal, faturasını kestiği malın, kullanımının yasak olmasını anlayamadığını vurguluyor.

En yüksek talep kadınlardan
Yıldız Tuning'in diğer ortağı Hayri Kuşdoğan da, taktıkları filmlerin her araç muayenesinde söküldüğünü anlatıyor. Kuşdoğan,"2 yıl sonra muayenede söküleceğini bile bile yine de film taktırıyorlar. Fabrikada koyu renk camla üretilen jipler dışında hemen hemen tüm araçlara film takıyoruz. Makam araçlarının tümüne, spor arabaların yüzde 90'ına, kadın şoförlerin araçlarının ise yüzde 10'una film takıyoruz" diyor. 16 yıldır Maslak Oto Sanayi Sitesi'nde çalışan Yusuf Usta da, her gün en az 3 kişinin gelip renkli cam istediğini anlatıyor. Yusuf Usta, "Yaklaşık 20 senedir araç camlarını renkli filmlerle kaplarız ama son dönemde artık moda oldu. Önceleri sadece makam araçları ve spor arabalar isterdi ama artık kadınlar daha çok talep ediyor. Trafikte tacize uğramamak için görünmek istemeyen kadın şoförler ceza alma riskine rağmen oto sanayinin sürekli müşterileri arasında" diyor.

Birbirimizi kandırmayalım, görgüsüzler
30 yıldır Maslak'taki garajda çalışan Murat Usta, cam filmi isteyenlere, "Görgüsüz" diyor. Ona göre, bu filmleri bilhassa gençler, "aracın içi görünmesin, daha havalı olsunlar" diye taktırıyor. Son model araçların zaten renkli camlı olduğunu ifade eden Murat Usta, "Bir de üstüne film takılmasının amacı güneş ışığını kesmek, tacizden korunmak, camın dağılmasını falan önlemek değil. Birbirimizi kandırmayalım" diyor. Genelde son model spor arabalara film taktırıldığını anlatan Galip Usta da, cam filmlerin dışarıdan olduğu kadar şoförün görüşünü de engellediğini dile getiriyor. "Bu akşam güneş gözlüğüyle araba kullanmak gibi" diyen Galip Usta, özellikle ön camlara film takılmasının son derece tehlikeli olduğunu belirtiyor.

Ziebart, 1 yılda 8 bin araca renkli cam taktı
Genellikle sıfır kilometre araçların fabrikaları tarafından yönlendirildiği otomobil koruma ve geliştirme şirketi Ziebart, yükselen trend ile satışlarını 3 yılda 2'ye katladı. Ziebart Satış Müdürü Melih Ergüven, son 5-6 yıldır talebin giderek arttığını belirtiyor. 2004'te ortalama 3-4 bin kişiye hizmet verdiklerini kaydeden Ergücen, bu sayının 2007'de 8 bine ulaştığını vurguluyor. Müşterilerinin yüzde 30'unun cam filmi istediğini aktaran Ergüven, çoğunun estetik ve güvenlik nedenleriyle bunu tercih ettiğini belirtiyor. Ergüven eşlerinin araç içinde görünmesini istemeyen erkeklerin de sıklaştığını ekliyor. Filmlerin sağlık açısından da önem taşıdığını ifade eden Ergüven, şöyle devam ediyor: "Cam filmlerini öncelikle ultraviyole güneş ışınlarının kırılması için tavsiye ediyoruz. Ayrıca en açık tonlarda yüzde 45 ısı yalıtımı var. Filmlerin tonları koyulaştıkça da yalıtımı artıyor. Bir de pasif güvenlik önlemi olarak kaza anında camların dağılmasını da engelliyen şeffaf filtreler var."

25 Ocak 2008 Cuma

Kadınların öncelikli tercihi...




Otomobilleri için direksiyon kilidinden alarma birçok güvenlik ekipmanı kullanan sürücülerin tercih ettiği yeni yöntemlerden biri de araç güvenlik filmleri.

Uluslararası teknoloji şirketi 3M’nin Pazarlama Koordinatörü Görkem Önal, Türkiye pazarına ilk kez 2004 yılında girdiklerini belirterek, araç içinde güvenlik ihtiyacının giderek arttığı Türkiye’de araç güvenlik filmlerinin büyük ilgi gördüğünü söyledi. Araç güvenlik filmleri pazarının Türkiye’de dünyanın pek çok ülkesine kıyasla çok daha hızlı büyüdüğünü belirten Önal, "Bu büyümedeki en önemli etken ise büyük şehirlerde giderek artan kapkaç ve hırsızlık olaylarına karşı araç sahiplerinin önlem alma ihtiyacıdır" dedi.

Cam güvenlik filmini tercih edenlerin çoğunluğunu büyük şehirlerde yaşayan kadın sürücülerin oluşturduğunu söyleyen Önal, "3M’nin tüketicilerin isteklerini öğrenmek için kurduğu Çağrı Merkezi’ne gelen aramaların kayıtlarına göre cam güvenlik filmini tercih edenlerin yüzde 75 gibi çok büyük bir çoğunluğunu İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlerde yaşayan kadınlar oluşturuyor" diye konuştu.

14 SANİYEYLE KAPKAÇÇILARI ŞAŞIRTIYOR

Önal, 3M Scotchshield araç güvenlik filmlerinin yüksek teknoloji ürünü olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "Bu filmler özellikle trafikte arabası ile seyir halindeki kadınların korkulu rüyası haline gelen kapkaççıları şaşırtıyor ve aracın sürücüsüne bir takım önlemler almak için zaman kazandırıyor. Cam güvenlik filmi takılmış bir aracın camının parçalanması için cama en az 10 defa güçlü bir şekilde ve en az 14 saniye boyunca vurulması gerekiyor. Ayrıca saldırganın alışkın olduğu gibi camın anında patlamayıp bir bütün halinde kalması, saldırganın şaşırmasına, araca girme süresinin uzamasına ve hatta eyleminden vazgeçmesine de etki edebiliyor."

Kapkaççının camı kırabilmesi için geçen sürenin araçtaki sürücünün yardım istemesi, kaçması ya da trafiğin açılıp aracını hareket ettirmesi için yeterli olduğunu anlatan Önal, "Güvenlik filmi takılı olan araçlarda camın patlamayıp bir bütün halinde kalması nedeniyle aracın içindekilere zarar vermesi ihtimalini de azaltıyor" dedi.

DEVLET KURUMLARI DA TERCİH EDİYOR

Önal, güvenlik amacıyla kullanılan ve 39 kat polyesterden oluşan Scotchshield cam güvenlik filmlerinin, normal cam filmlerine oranla yırtılmaya karşı 40 kat daha fazla dayanıklı olduğu testlerle kanıtlandığına dikkat çekerek, "3M güvenlik filmleri okullar, fabrikalar, ofisler, hastaneler, eğlence mekanları, restoranlar, oteller, devlete bağlı kuruluşlar gibi halka açık her türlü oturma ve yaşama mekanlarında da güvenlik için tercih ediliyor" dedi.

Araçlara cam güvenlik filmi uygulamanın maliyetine de değinen Önal, "Uygulamanın maliyeti normal binek otolar için 400 YTL, 4X4 gibi daha büyük araçlar için ise 500 YTL. Cam güvenlik filmini 3M film uygulama ekibi tarafından kaplattığınız takdirde 10 yıllık bir garanti süresine de sahip oluyorsunuz. Garanti, uygulamayı 3M ekibinin yapmadığı durumlarda ise geçerli olmuyor" diye konuştu.

Carglass Franchising Genel Müdürü Marc Vanholst: Riskli olsaydı, yılda 1.5 milyon otomobil camı tamir eder miydik


Türkiye'de 6 yıldır faaliyet yürüten oto cam firması Carglass, dünya çapında yılda 2 milyar Euro'luk iş hacmine sahip. Hizmet verdiği ülkelerde camı değiştirmek yerine, eğer mümkünse onarım yolunu tercih eden şirket, yılda 1.5 milyon cam tamir ediyor.

Geçen ay Türkiye'ye gelen Carglass Franchising Genel Müdürü Marc Vanholst, hasarlı oto camı değiştirme yönündeki yaygın anlayışı kırma konusunda iddialı görünüyor.

"Hasarı düşürmenin tek yolu tamir etmek"

"Carglass, Türkiye'de oto cam tamiratında hayat boyu garanti veren tek firma" diyen Vanholst, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Diş hekimine gittiğinizde dişinizin çekilmesini değil, tedavi edilmesini istersiniz. Cam da dişe benzer. İlk olarak tamir eder ve optik sonucuna bakarız. Türkiye'de de sürücüleri camın tamirine ikna etmek için çalışacağız. Yayın organlarından prosesimizi, ne yaptığımızı duyuracağız. Bu denli gelişmiş bir sisteme Türkiye'de kimsenin sahip olmadığını anlatacağız. Türkiye'de hasarlı cam tamirinin tehlikeli olduğu yönünde bir inanış var. Eğer tehlikeli olsaydı Carglass yılda 1.5 milyon camı tamir etmezdi. Dünya çapında 2 milyar Euro'luk iş yapan büyük bir oyuncuyuz. Bu yüzden risk alamayız ve garanti veremeyeceğimiz bir işi yapmayız. Türkiye'de de rakiplerimiz bizi takip ederek, camı değiştirmek yerine tamir yoluna gideceklerdir. Pazarı biz yönlendireceğiz ve rakiplerimiz bizi takip edecekler. Başka bir seçenekleri yok, en çok 5 yıl içinde bunu yapmak zorundalar. Cam fiyatları gittikçe artıyor. Hasarı düşürmenin tek yolu tamir etmek. Cam tamiratı, değişimin en az dörtte birine mal oluyor. 100 hasardan 40'ında, hatta bazen daha da fazlasında camı tamir edilbilir. Müşteri tamir için sadece 20 dakika bekliyor ve optik sonuçlardan memnun olmaması halinde camı değiştireceğimizi taahhüt ediyoruz."

Belron tarafından cam tamirinin öncelikli olarak müşterilere sunulduğunu belirten Vanholst, "Bütün sigorta şirketleriyle bu konuda görüşüyoruz. Zorlu bir süreç ama başaracağız. Tüketicileri onarıma yönlendirmek için bazı ülkelerde 10, bazılarında daha fazla süre geçti. Biz 6 yıldır Türkiye'deyiz ve daha zamanımız olduğunu biliyoruz, sabırlıyız" diye konuştu.

Orijinal ürün kullanımı zorunlu hale gelecek

Carglass'ın tüm segmentlerde çok sıkı çalışma içinde olduğunu ifade eden Vanholst bu konuda şunları söyledi:

"Örneğin sigorta şirketleriyle olan ilişkilerde evraklar azaltılıp hizmeti hızlandırmak için Carglass'ın öncülüğünde önemli çalışmalar yapılıyor. Ayrıca oto cam işinin basit bir iş olmadığını anlatmaya çalışıyoruz. Eğer gerekli teknik, bilgi, araç ve gerece sahip olmayan kişilere oto cam tamiri yaptırılırsa, kaza olduğunda hem sürücü hem de sigorta şirketi büyük risk almış oluyor. İleride otomobiller ve oto camları çok daha kompleks olacak. Taklit cam ya da kalitesiz yapıştırıcı değil, iyi malzeme kullanılacak. Ayrıca eğitimli personel ile çalışılması gerekecek.

39 ülkede 20 bin kişilik istihdam kapasitesi

Carglass'ın şu an 39 ülkede hizmet verdiğini ve bu ay Avusturya'da da faaliyete başlayacaklarını belirten Vanholst, şu bilgileri verdi: "Grup bünyesinde 20 bin kişi çalışıyor. Bu yılın sonuna kadar 8 milyondan fazla oto cam işi yapacağız. Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya'da pazar lideriyiz. Doğu Avrupa ülkeleri ve özellikle Türkiye'de ise henüz işin başındayız."

Carglass'ın 'çok gelişmiş müşteri hizmeti sistemi' olduğunu ifade eden Vanholst şöyle devam etti: "Aracının camı kırıldığında müşteri endişe duyar. Çünkü müşteri genel olarak cam için sigorta teminatına sahip olup olmadığını bilmez. Nereye gideceğini ya da para ödeyip ödemeyeceğini de bilmez. Bu stresli bir durumdur; aynı zamanda hizmet kalitenizi göstermeniz açısından bir şanstır. Müşterilerimizin hizmetimiz hakkında ne düşündüklerini, yaptığımız işten memnun olup olmadıklarını öğrenmek zorundayız. Bunun için 9 sorudan oluşan bir anket yapıyoruz. Tüm dünyadaki yanıtları kıyaslayıp müşteri memnuniyetini ölçüyoruz ve sonuçları sigorta şirketleriyle paylaşıyoruz."